Dünya da ve Türkiye’de Fonksiyonel Gıda Pazarı
28 Mart 2023
Fonksiyonel Gıdalar ve Takviye Edici Gıdalar
31 Mart 2023

Gıda Endüstrisi ve Sürdürülebilirlik

 

30 Mart 2023

Sürdürülebilirlik kavram olarak 1987 yılında Brundtland Raporunda, “Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden şimdiki neslin ihtiyaçlarını karşılamak” şeklinde tanımlanması üzerine ortaya çıkmıştır. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP)’e göre sürdürülebilir tüketim ve üretim, “herkes için yaşam kalitesini yükseltirken tüketim ve üretim sistemlerinden kaynaklanan olumsuz çevresel etkileri en aza indirmeye yönelik bütüncül bir yaklaşım” olarak tanımlanmıştır.

Gıda Endüstrisi ve Sürdürülebilirlik

Artan dünya nüfusu ve artan gıda tüketim miktarlarıyla birlikte gıdaların daha verimli ve güvenli bir şekilde kullanımı özellikle son yıllarda dikkat çeken konulardan biri olmuştur. Giderek artmakta olan yüksek gıda talebini ve aynı zamanda gıda güvenliğini sağlamak bu açıdan oldukça önemlidir. Aynı zamanda modern gıda sisteminin hem bizim hem de gezegenimizin sağlığı üzerindeki olumsuz etkisine dair artan bir endişe mevcuttur. Küresel nüfus artmaya devam ederken, çevreye onarılamaz bir şekilde zarar vermeden, dünya nüfusunun hepsinin yeterli ve güvenli beslenmesi gerekmektedir. Ayrıca üretilen gıdaların uygun fiyatlı, güvenli, besleyici, ulaşılabilir ve sürdürülebilir olması gerekmektedir. Bu bağlamda sürdürülebilirlik kavramı daha çok duyulmaya ve araştırılmaya başlayan bir kavram haline gelmektedir (McClements 2020; McKenzie and Williams 2015).

Sürdürülebilir tüketim kalıpları, tüketicilerin sahip olduğu sürdürülebilirlik algılarına, bu algıların tutumları nasıl oluşturduğuna ve bu tutumların davranışlarını nasıl etkilediğine bağlı olarak değişmektedir. Sürdürülebilirlik çevre ile bağlantılı olduğu için sürdürülebilirlik algısının da çevresel kaygı ile ilişkili olduğu söylenebilir. Hem beslenme hem de çevresel endişeler, bu kavramın hayata geçirilmesi ve uygulanabilir olmasına destek sağlamaktadır. Sonuç olarak daha fazla insanın daha az çevresel etkiyle daha iyi beslenmesi sağlanması amaçlanmaktadır (Sánchez-Bravo et al. 2020). Sürdürülebilir bir gıda sisteminin temeli; gıdanın üretilme, işlenme, değiş tokuş edilme ve tüketilme şeklini dönüştürmektir. Daha sürdürülebilir gıda sistemlerine geçiş için uygun koşulların yaratılması, gıda üretimi, dağıtımı ve tüketiminde bulunan etkileşimlerin geniş yelpazesini ve yüksek karmaşıklığını çözebilmek için sistem tabanlı yaklaşımlar geliştirmeyi gerektirmektedir (Movilla-Pateiro et al. 2020).

Süt endüstrisinin ise, büyüyen nüfusun beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için küresel gıda güvenliğine sürdürülebilir bir şekilde katkıda bulunması büyük önem arz etmektedir.  Bu, süt endüstrisinin tüm tedarik zinciri boyunca entegre bir yaklaşıma sahip olmasını gerektirir. Daha sürdürülebilir süt üretim yöntemlerine duyulan ihtiyaç nedeniyle değişen çiftlik içi uygulamalar, farklı bileşim ve yapıda süt verir. Bu nedenle, sütün içerik maddelerine ve süt ürünlerine verimli ve etkili bir şekilde dönüştürülmesi için çiftlik içi kaynaklı değişikliklerin süt bileşimi üzerindeki sonuçlarını ve bunun fabrika içi süreçler üzerindeki etkisini dikkate alan bütüncül bir yaklaşım geliştirmek çok önemlidir. Hem bugün hem de gelecekte süt ürünleri fabrikası, mevcut süreçlerin verimliliğini artırmak için çaba sarf etmeli ve sütün ürünlere dönüştürülmesi için yeni süreçler getirmeyi amaçlamalıdır. Alternatif proseslerin getirilmesindeki harcanan çaba ve başlangıç yüksek maliyet; geliştirilmiş üretim tutarlılığı, ürünlerin daha fazla farklılaştırılması, ürünlerin duyusal ve beslenme kalitesinin iyileştirilmesi, su veya enerji ve düşük işletme maliyetleri gibi faydalarla dengelenmelidir (Augustin et al. 2013).

Bu amaç ile 2017 yılında yapılan bir çalışmada, Norveçli bir süt ürünleri üreticisi yalın altı sigma uygulamasının çevresel sürdürülebilirlik üzerindeki etkisini değerlendirmişlerdir. Sigma uygulaması operasyonel verimliliği arttırmak amacıyla hem gıda üreticilerinde hem de dağıtımcılarında gelişmeyi sağlayan kilit unsur olarak tanımlanmaktadır. Yalın ve altı sigma uygulamalarının birlikte kullanılmasının tek tek kullanımından daha etkili olacağı düşünülerek etkisi değerlendirilmiştir. Vaka çalışmasının bağlamı ve boylamsal araştırmanın gelişimi, süt ürünleri çalışanlarından oluşan bir ekip tarafından yürütülen ve ortak yazarlardan birinin liderliğindeki bir projeydi. Altı ay (Ocak-Haziran 2013) süren proje, süt işletmelerinin birinde gerçekleşti. Faaliyetler fabrika yönetim ekibi tarafından desteklendi ve bir amaç, görevler, teslimatlar ve bir zaman çizelgesi ile tanımlandı. Ekip ve fabrika yönetimi tarafından onaylanan resmi bir proje tanımıyla başladı. Daha sonra teorik çerçeve, metodoloji geliştirme ve önermelerin formülasyonu ile birlikte inşa edildi. Bir aylık süre sonunda veriler toplandı, analizler ve tartışmalar yapılmadan önce teorik çerçeve ayarlandı, uygulandı ve test edildi. Son aktivite, değerlendirme ve öneriydi. Veriler, röportajlar, doğrudan gözlemler ve raporların analizi kullanılarak vaka çalışması metodolojisine göre toplandı. Bu uygulama sayesinde özellikle israf sebepleri ve sonuçları ile israfın nasıl azaltılacağına dair farkındalık arttırılmıştır. Bu çalışma sayesinde yalın altı sigma uygulamasının gıda endüstrisinde uygulanabilirliği ve çevresel sürdürülebilirliğe katkısı görülmüştür (Powell et al. 2017).

Süt ve süt ürünlerine yönelik artan bir yerel taleple karşı karşıya kalan Brezilya süt ürünleri endüstrisi, diğer ulusal tarım sektörleriyle karşılaştırıldığında rekabet edebilirlik ve sürdürülebilirlik açısından çok geridedir. Tarımsal tedarik zincirlerinin giderek küreselleşmesi bağlamında, şirketlerin uluslararasılaşma stratejilerinde sürdürülebilirlik konusu özel bir önem kazanmaktadır. 2021 yılında yapılan bir diğer çalışmada, uzman görüşmeleri kullanarak Brezilya ve Almanya süt ürünleri tedarik zincirlerini entegre etme stratejilerini ve sürdürülebilirlik açısından her iki tarafın da bu durumdan nasıl yararlanabileceğini araştırmışlardır. Analizler, her iki ülkedeki sektörlerin sorunlarının temelde farklı seviyelerde birbirini tamamladığını ve sürdürülebilir konular söz konusu olduğunda, her iki tarafında amacının olumlu sinerjiler gerçekleştirmek olduğunu göstermektedir. Brezilya’nın sürdürülebilir kalkınma uygulamaları açısından karşı karşıya olduğu başlıca sorunlar, uluslararasılaşma sürecinin bir parçası olarak AB’deki yüksek kalite, güvenlik ve sürdürülebilirlik standartlarına uyarlanan Alman işleme şirketleri ile aşılabilir. Sonuç olarak, Brezilya’daki mandıra çiftçiliği, yalnızca yerel makamlarla ortaklık içinde uygun önlemlerin bir karışımı alınırsa, çevre dostu uygulamaları benimserken sürdürülebilir bir şekilde gelişebilir ve kırsal geçim kaynaklarını iyileştirebilir (Beber, Langer, and Meyer 2021).


Yaklaşan Etkinlikler

Sürdürülebilirlik kavram olarak 1987 yılında Brundtland Raporunda, “Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden şimdiki neslin ihtiyaçlarını karşılamak” şeklinde tanımlanması üzerine ortaya çıkmıştır. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP)’e göre sürdürülebilir tüketim ve üretim, “herkes için yaşam kalitesini yükseltirken tüketim ve üretim sistemlerinden kaynaklanan olumsuz çevresel etkileri en aza indirmeye yönelik bütüncül bir yaklaşım” olarak tanımlanmıştır.

Gıda Endüstrisi ve Sürdürülebilirlik

Artan dünya nüfusu ve artan gıda tüketim miktarlarıyla birlikte gıdaların daha verimli ve güvenli bir şekilde kullanımı özellikle son yıllarda dikkat çeken konulardan biri olmuştur. Giderek artmakta olan yüksek gıda talebini ve aynı zamanda gıda güvenliğini sağlamak bu açıdan oldukça önemlidir. Aynı zamanda modern gıda sisteminin hem bizim hem de gezegenimizin sağlığı üzerindeki olumsuz etkisine dair artan bir endişe mevcuttur. Küresel nüfus artmaya devam ederken, çevreye onarılamaz bir şekilde zarar vermeden, dünya nüfusunun hepsinin yeterli ve güvenli beslenmesi gerekmektedir. Ayrıca üretilen gıdaların uygun fiyatlı, güvenli, besleyici, ulaşılabilir ve sürdürülebilir olması gerekmektedir. Bu bağlamda sürdürülebilirlik kavramı daha çok duyulmaya ve araştırılmaya başlayan bir kavram haline gelmektedir (McClements 2020; McKenzie and Williams 2015).

Sürdürülebilir tüketim kalıpları, tüketicilerin sahip olduğu sürdürülebilirlik algılarına, bu algıların tutumları nasıl oluşturduğuna ve bu tutumların davranışlarını nasıl etkilediğine bağlı olarak değişmektedir. Sürdürülebilirlik çevre ile bağlantılı olduğu için sürdürülebilirlik algısının da çevresel kaygı ile ilişkili olduğu söylenebilir. Hem beslenme hem de çevresel endişeler, bu kavramın hayata geçirilmesi ve uygulanabilir olmasına destek sağlamaktadır. Sonuç olarak daha fazla insanın daha az çevresel etkiyle daha iyi beslenmesi sağlanması amaçlanmaktadır (Sánchez-Bravo et al. 2020). Sürdürülebilir bir gıda sisteminin temeli; gıdanın üretilme, işlenme, değiş tokuş edilme ve tüketilme şeklini dönüştürmektir. Daha sürdürülebilir gıda sistemlerine geçiş için uygun koşulların yaratılması, gıda üretimi, dağıtımı ve tüketiminde bulunan etkileşimlerin geniş yelpazesini ve yüksek karmaşıklığını çözebilmek için sistem tabanlı yaklaşımlar geliştirmeyi gerektirmektedir (Movilla-Pateiro et al. 2020).

Süt endüstrisinin ise, büyüyen nüfusun beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için küresel gıda güvenliğine sürdürülebilir bir şekilde katkıda bulunması büyük önem arz etmektedir.  Bu, süt endüstrisinin tüm tedarik zinciri boyunca entegre bir yaklaşıma sahip olmasını gerektirir. Daha sürdürülebilir süt üretim yöntemlerine duyulan ihtiyaç nedeniyle değişen çiftlik içi uygulamalar, farklı bileşim ve yapıda süt verir. Bu nedenle, sütün içerik maddelerine ve süt ürünlerine verimli ve etkili bir şekilde dönüştürülmesi için çiftlik içi kaynaklı değişikliklerin süt bileşimi üzerindeki sonuçlarını ve bunun fabrika içi süreçler üzerindeki etkisini dikkate alan bütüncül bir yaklaşım geliştirmek çok önemlidir. Hem bugün hem de gelecekte süt ürünleri fabrikası, mevcut süreçlerin verimliliğini artırmak için çaba sarf etmeli ve sütün ürünlere dönüştürülmesi için yeni süreçler getirmeyi amaçlamalıdır. Alternatif proseslerin getirilmesindeki harcanan çaba ve başlangıç yüksek maliyet; geliştirilmiş üretim tutarlılığı, ürünlerin daha fazla farklılaştırılması, ürünlerin duyusal ve beslenme kalitesinin iyileştirilmesi, su veya enerji ve düşük işletme maliyetleri gibi faydalarla dengelenmelidir (Augustin et al. 2013).

Bu amaç ile 2017 yılında yapılan bir çalışmada, Norveçli bir süt ürünleri üreticisi yalın altı sigma uygulamasının çevresel sürdürülebilirlik üzerindeki etkisini değerlendirmişlerdir. Sigma uygulaması operasyonel verimliliği arttırmak amacıyla hem gıda üreticilerinde hem de dağıtımcılarında gelişmeyi sağlayan kilit unsur olarak tanımlanmaktadır. Yalın ve altı sigma uygulamalarının birlikte kullanılmasının tek tek kullanımından daha etkili olacağı düşünülerek etkisi değerlendirilmiştir. Vaka çalışmasının bağlamı ve boylamsal araştırmanın gelişimi, süt ürünleri çalışanlarından oluşan bir ekip tarafından yürütülen ve ortak yazarlardan birinin liderliğindeki bir projeydi. Altı ay (Ocak-Haziran 2013) süren proje, süt işletmelerinin birinde gerçekleşti. Faaliyetler fabrika yönetim ekibi tarafından desteklendi ve bir amaç, görevler, teslimatlar ve bir zaman çizelgesi ile tanımlandı. Ekip ve fabrika yönetimi tarafından onaylanan resmi bir proje tanımıyla başladı. Daha sonra teorik çerçeve, metodoloji geliştirme ve önermelerin formülasyonu ile birlikte inşa edildi. Bir aylık süre sonunda veriler toplandı, analizler ve tartışmalar yapılmadan önce teorik çerçeve ayarlandı, uygulandı ve test edildi. Son aktivite, değerlendirme ve öneriydi. Veriler, röportajlar, doğrudan gözlemler ve raporların analizi kullanılarak vaka çalışması metodolojisine göre toplandı. Bu uygulama sayesinde özellikle israf sebepleri ve sonuçları ile israfın nasıl azaltılacağına dair farkındalık arttırılmıştır. Bu çalışma sayesinde yalın altı sigma uygulamasının gıda endüstrisinde uygulanabilirliği ve çevresel sürdürülebilirliğe katkısı görülmüştür (Powell et al. 2017).

Süt ve süt ürünlerine yönelik artan bir yerel taleple karşı karşıya kalan Brezilya süt ürünleri endüstrisi, diğer ulusal tarım sektörleriyle karşılaştırıldığında rekabet edebilirlik ve sürdürülebilirlik açısından çok geridedir. Tarımsal tedarik zincirlerinin giderek küreselleşmesi bağlamında, şirketlerin uluslararasılaşma stratejilerinde sürdürülebilirlik konusu özel bir önem kazanmaktadır. 2021 yılında yapılan bir diğer çalışmada, uzman görüşmeleri kullanarak Brezilya ve Almanya süt ürünleri tedarik zincirlerini entegre etme stratejilerini ve sürdürülebilirlik açısından her iki tarafın da bu durumdan nasıl yararlanabileceğini araştırmışlardır. Analizler, her iki ülkedeki sektörlerin sorunlarının temelde farklı seviyelerde birbirini tamamladığını ve sürdürülebilir konular söz konusu olduğunda, her iki tarafında amacının olumlu sinerjiler gerçekleştirmek olduğunu göstermektedir. Brezilya’nın sürdürülebilir kalkınma uygulamaları açısından karşı karşıya olduğu başlıca sorunlar, uluslararasılaşma sürecinin bir parçası olarak AB’deki yüksek kalite, güvenlik ve sürdürülebilirlik standartlarına uyarlanan Alman işleme şirketleri ile aşılabilir. Sonuç olarak, Brezilya’daki mandıra çiftçiliği, yalnızca yerel makamlarla ortaklık içinde uygun önlemlerin bir karışımı alınırsa, çevre dostu uygulamaları benimserken sürdürülebilir bir şekilde gelişebilir ve kırsal geçim kaynaklarını iyileştirebilir (Beber, Langer, and Meyer 2021).



Sinem BAHÇEKAPILI
SATIŞ VE PAZARLAMA KOORDİNATÖRÜ

Şirketimizde satış ve pazarlama operasyonlarından sorumludur.

Endüstriyel kimyasallar, gıda ve deterjan endüstrisi için katkı maddeleri, laboratuar analizleri ve kurulum hizmetleri, denetim, danışmanlık, eğitim ve belgelendirme hizmetlerinin satışı, ekip yönetimi ve iş planı hazırlığı konularında 17 yılı orta ve üst düzey satış yöneticiliği olmak üzere gıda sektöründe toplam 22 yıllık iş tecrübesine sahiptir.

KARMA GRUP öncesinde Merieux NutriSciences Türkiye Ülke Satış Direktörlüğü, Hypred Duraner bünyesinde Türkiye Satış Müdürlüğü ve Ecolab Temizleme Sistemlerinde Bölge Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. Gıda sektöründeki B2B satış alanındaki kariyeri öncesinde 1996-1998 yılları arasında Migros Türk T.A.Ş. bünyesinde, kalite departmanı oluşumu ve laboratuvar kuruluşunda yer almıştır. Sinem Bahçekapılı Trakya Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü mezunudur.

Gülce DURMAZ
ŞİRKET DİREKTÖRÜ

Şirketimizdeki tüm operasyonlardan sorumludur.

Gıda sektöründe üretim, kalite ve laboratuvar alanlarında 22 yıllık iş tecrübesine sahiptir. 17 yıl süre ile çalıştığı Kalite Sistem Laboratuvarları’nda Mikrobiyoloji Laboratuvarı Şefi olarak başladığı görevini Operasyon Direktörü olarak tamamlamıştır. Zeytin dostu Derneği, ONAOO-İtalya ve Instituto de la Grasa-İspanya’dan zeytinyağı tadım ve zeytinyağı duyusal analizleri eğitimleri alarak ve panelist seçimi testlerini geçerek 2008 yılından itibaren zeytinyağı tadım uzmanı olarak duyusal tadımlarında tadım uzmanı ve eğitmeni olarak görev almaktadır.ISO 17025 Laboratuvar akreditasyonu eğitim ve danışmanlığı vermektedir.1997-2001 yılları arasında Maret A.Ş’de üretim ve kalite mühendisi, ardından da Kalite Kontrol Yöneticisi görevlerini yürütmüş; laboratuvar, duyusal değerlendirme, ISO 9001 ile HACCP Kurulumu ve fabrika hijyeni çalışmalarında mühendis ve yönetici olarak görev almıştır. 1996-1997 yıllarında ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak görev alan Gülce Durmaz ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü mezunudur ve aynı bölümde Gıda Mikrobiyolojisi alanında Yüksek Lisansı’nı tamamlamıştır.

Didem ALTUNTAŞ
REGÜLASYON BÖLÜM KOORDİNATÖRÜ

Şirketimizde gıda, kozmetik ve ambalaj ürün gruplarında; mevzuat danışmanlığı ve tedarikçi denetimlerini yönetmektedir. Kodeks, resmi gazete ve ilgili mevzuat takibi ve yorumlama hizmetlerimiz. Yasal mevzuat ve şirket prosedürleri gereklerine göre denetim soru listelerinin oluşturulması ve denetim operasyonlarından sorumludur.

2002 yılında Trakya Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu.

16 yıl boyunca Carrefoursa, Arı Üretim ve gıda analiz laboratuvarı gibi çeşitli firmalarda Kalite, Hijyen ve Gıda Güvenliği konularında uzman/müdür olarak görev aldı.

Kalite Yönetim Sistemi ve Gıda Güvenliği Yönetim Sistemlerinin kurulması ve yürütülmesinde görev aldı.

İnci ELÇİM
İŞ GELİŞTİRME KOORDİNATÖRÜ

Şirketimizde gıda ve ambalaj ürün gruplarında; sistem kurulum operasyonlarından sorumludur. Kalite ve Gıda Güvenliği yönetim sistemleri, BRCGS Food ,BRCGS PP , ISO 22000, IFS ,ISO 9001 ve FSSC 22000 Sistem kurulması ile ilgili danışmanlık ve eğitim faaliyetleri sürdürmektedir. İnci Elçim, Ege Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümünden 1993 yılında mezun olmuştur.

Gıda Sektöründe; 22 yıl içecek, 4 yıl dondurulmuş/ konserve ürünler, 2 yıl Zeytin & Zeytin yağı endüstrilerinde olmak üzere toplamda 28 yıllık tecrübeye sahiptir. Kalite, Arge, ISG, Üretim, Bakım, Yatırım süreçlerinde üst düzey yöneticilik yapmıştır. Çalışma hayatı boyunca Kalite ve Gıda Güvenliği Yönetimi, Yeni Ürün Projeleri, Yeni hat ve fabrika yatırımları, Start Up süreçleri ve yeni organizasyonel yapılanma süreçlerinde yer almıştır. Profesyonel iş hayatı boyunca Dydo Drinco Türkiye, Yıldız Holding, Coca-Cola, Ant Gıda ve Kerevitaş Şirketlerinde çalıştı.

Kalite/Gıda Güvenliği Yönetim Sistemlerinin kurulması, işletilmesi ve sürdürülebilirliği, eğitim, denetim, proje yönetimi ve üretim verimliliği konularında deneyime sahiptir. Şirketin danışmanlık projelerinin yönetimini gerçekleştirmektedir.

Selda BAYRAKDAR
IFS AKADEMİ TÜRKİYE EĞİTİM KOORDİNATÖRÜ

Şirketimizin IFS International Food Standarts – Uluslarası Gıda Standardı kapsamındaki eğitim ve denetim projelerinden sorumludur.

20 yılı aşkın süredir, gıda sektöründe; BRC- IFS Baş Denetçisi olarak denetçi ve eğitmen kimliği ile hizmet vermektedir.Bu bakış açısıyla eğitimleri sektörün ihtiyaçları doğrultusunda planlamaktadır.

Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunudur, aynı üniversitede Kalite Kontrol Bölümünde Yüksek Lisansını tamamlamıştır.

Cargill Fındık Fabrikasında başlayan üretim sektöründeki tecrübesini, Kalite Sistem Laboratuvarları, TÜV Rheinland ve Intertek Test Hizmetlerinde yönetici, denetçi ve eğitmen olarak devam ettirmiştir. BRC, IFS, FSSC Bilgilendirme ve Uygulama Eğitimleri yanında, mevcut standartların daha anlaşılır ve etkili kullanılmasına yönelik olarak şirketlere özel, spesifik konu bazlı eğitimler ve danışmanlık projelerinde yer almaktadır.

Hediye ÇADIRCI
GIDA DIŞI ÜRÜNLER BÖLÜM KOORDİNATÖRÜ

Şirketimizde gıda dışı ürün gruplarında; danışmanlık, denetim ve eğitim operasyonlarından sorumludur.

Özel sektörde, gıda dışı ürün gruplarında, üretim, ruhsatlandırma, ürün güvenliği ve kalite yönetimi departmanlarında uzun yıllar görev yapmıştır. Migros Türk T.A.Ş. Kalite Yönetim Departmanında, 8 yıl süre ile, Ürün Güvenliği Bölüm Sorumluluğu ve Özel Markalı Gıda Dışı Ürünlerin Sorumlu Yöneticiliği görevlerini sürdürmüştür.

Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü 1986 yılı mezunudur.

Cem PUSAT
EĞİTMEN

Şirketimizde gıda, yem ve gıdaya eşdeğer ürün gruplarında; sistem kurulum, eğitim ve danışmanlık projelerinde görev almaktadır.

Kalite ve Gıda Güvenliği yönetim sistemleri, BRCGS Food, Gıda Güvenliği Kültürü, ISO 22000, IFS ,ISO 9001, HACCP, FAMI QS ve FSSC 22000 Sistem kurulması ile ilgili danışmanlık ve eğitim faaliyetleri sürdürmektedir.

Celal Bayar Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümünden mezun olup Keskinoğlu ve Lio Oil şirketlerindeki kurumsal iş hayatına sektörde denetim, eğitim ve danışmanlık projeleri ile devam etmiş olup 25 yıllık tecrübe sahibidir.

Ebru KÖSE ÖZCAN
EĞİTMEN

Şirketimizde ambalaj ve gıda dışı ürün gruplarında; sistem kurulum, eğitim ve danışmanlık projelerinde görev almaktadır. Kalite Yönetim Sistemleri, Çevre Yönetim Sistemleri ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri konularında ilgili danışmanlık ve eğitim faaliyetleri sürdürmektedir.

1997 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur.

18 yıl boyunca ulusal ve uluslararası şirketlerde üretim, AR-GE departmanların da çalışmış ve ağırlıklı olarak kalite departmanında kalite yöneticisi olarak görev almıştır. Kalite Yönetim Sisteminin çalıştığı işletmelerde kurulması ve yönetilmesi faaliyetlerini yürütmüştür. ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi ile ilgili olarak Sanayi Etüt Proje Yöneticisi Sertifikası sahibidir ve bu konuda sektör deneyimi edinmek üzere çalışmaları devam etmektedir.

Sinem Aytaç
Proje Sorumlusu

Şirketimizin Duyusal Analiz ve Eğitim departmanımızda görev almaktadır.

Devam Eden Projelerimiz

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü ve Karma Grup işbirliği ile gerçekleştirilen Süt Akademisi, süt endüstrisinde faaliyet gösteren işletmelerin personellerinin ve sektördeki diğer paydaşların bilgi düzeyini artırmayı hedeflemektedir. Bu eğitim programları, süt endüstrisinde faaliyet gösteren işletmelerin üretim süreçlerinde en iyi uygulamaları öğrenmelerine, süt kalitesini ve işletme verimliliğini artırmalarına yardımcı olur.

Eğitim programları, süt kabul ilkeleri, sütün işlenmesi, pastörizasyon, homojenizasyon, ambalajlama, depolama ve taşıma gibi proses teknolojisi konularını kapsamaktadır. Ayrıca, kalite kontrol, mikrobiyoloji, sanitasyon ve temizlik gibi konulara da değinilmektedir. Bu eğitim programları ayrıca AR-GE'ye dayalı ürün geliştirme konularını da içermektedir.

Süt Akademisi'nin hedefi, süt endüstrisinde faaliyet gösteren işletmelerin personellerine yönelik düzenli periyodik eğitimlerle, sektördeki en son teknolojileri ve uygulamaları takip etmelerini sağlamaktır. Bu sayede, işletmeler süt ürünlerinin kalitesini artırabilir, üretim verimliliğini artırabilir ve müşterilerine daha kaliteli ürünler sunabilirler. 2022 yılında başlayan Süt Akademisi programımız 2023 yılında da eğitimlerine devam ediyor.

"Moments of Truth" terimi, tüketicilerin bir ürün veya hizmet hakkında ilk izlenimlerinin ve deneyimlerinin, tüketicilerin o ürün veya hizmet hakkındaki sonuçlarını önemli ölçüde etkileyebileceği anlamına gelir. Bu nedenle, firmaların müşterilerin isteklerini iyi anlamaları ve onlara en iyi ürün ve hizmetleri sunmak için sürekli olarak kalite ve ürün deneyimini iyileştirmeleri gerekmektedir.

İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen "Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri", kalite ekiplerinin sorumluluklarını ve firmaların risk ve fırsatlarına bakışını ele aldı. Bu seminer, katılımcılara tüketici davranışları, tasarımın gücü, geri kazanım stratejileri ve sürdürülebilirlik gibi konularda bilgi sağladı.

Yeni seminerin içeriği, tasarımın gücü ve tüketici davranışları, gıda işleme işlemlerinde geri kazanım stratejileri ve rafta kaliteyi değerlendirmek gibi konuları kapsayacak. Bu seminer, firmaların müşterilerinin beklentilerini karşılamak için kalite ve ürün deneyimlerini nasıl iyileştirebileceklerine dair fikirler sunacaktır. Katılımcılar, bu seminer sayesinde yeni trendleri, teknolojileri ve en iyi uygulamaları öğrenerek, kendi firmalarında kalite ve ürün deneyimini artırabilirler.

Üyeliklerimiz

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği

LEAD Network Türkiye

Karma Grup, müşterilerine özel üretim ve uygulama çözümleri üreten, paydaşların bilgi ve danışma merkezi olarak göreceği, güvenle ürün ve hizmet alabileceği referans bir kuruluş olabilmeyi hedefler.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerimiz

Dünyamızın ve ülkemizin doğal kaynaklarını korumayı ve kurduğumuz tüm iletişimlerde çevre bilincinin oluşmasını ve yaygınlaşmasını teşvik etmeyi kendimize görev biliriz.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerimiz

    Bilgi Formu